Sizleri ve firmanızı tanıyabilir miyiz?
Birkan Kahraman:
Tabii, ben Birkan Kahraman, Kdz. Ereğli’de doğdum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. İTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği eğitimimin ardından sektöre adım attım. 25 yıllık çalışma hayatım ardından, üniversiteden bu yana yakın arkadaşım olan Osman Ateşli ile demir çelik sektöründe faaliyet gösteren uluslararası ticaret firmamız Bosco Metal’i kurduk. Bu sayede sektörde edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri müşterilerimizin en iyi hizmeti alabilmesi için kullanmaktayız.
Osman Ateşli:
İstanbul doğumluyum, evli ve bir çocuk babasıyım. Ben de İTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği mezunuyum. Sektöre demir-çelik ile başlayıp sonrasında global bir firmada refrakter satış üzerine yöneticilik yaptım. 2022’de Bosco Metal’in kuruluşunda Birkan Kahraman ile bir araya geldik.
Bosco Metal, demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren uluslararası alanda önde gelen bir ticaret şirketidir. Bosco Metal’de güçlü bağ kurma misyonumuzla müşterilerimize küresel bağlantılarımız ve uzman bilgimizle doğru ürünleri, doğru zamanda ve doğru fiyata sunma fırsatı sağlamaktayız.
Bosco Metal’de, geniş uluslararası ağımızı, sektörel bilgi birikimimizi ve kapsamlı stratejilerimizi kullanarak müşterilerimizin ticari başarılarını en üst seviyeye taşımaya odaklanmaktayız.
Okuyucularımıza ürün gamınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Demir-çelik, hurda, refrakter, alüminyum ve hammadde sektörlerindeki satın alma ve satış operasyonları, ürün geliştirme, kalite kontrol ve lojistik hizmetlerimizi; sağlam ortaklıklar, kalite odaklı ve müşteri memnuniyeti prensiplerimizle en üst seviyede sunmaktayız.
Hizmet verdiğiniz sektörlerde talebin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Birkan Kahraman:
2023 yılında talepte çok ciddi bir düşüş yaşandı. Yüksek üretim maliyetleri, kota ve vergiler, Türkiye’nin ihracat pazarlarında rekabet gücünü, dolayısıyla talebi azalttı. Bununla birlikte global ekonomik durgunluk, Çin’in ihracatının artması ve yüksek enflasyon gibi etkenlerle birlikte Türkiye’nin 2023 yılında çelik üretimi düştü ve ihracat azaldı.
2024 yılında global ekonominin yavaş da olsa toparlanacağı kanısındayım. Avrupa ve Amerika’da enflasyonun düşmesi, faiz indirimi ile birlikte demir-çelik sektöründe talebin artmasını bekliyoruz.
Osman Ateşli:
Çin’in üretiminin sene başından itibaren düşüş göstermesi ve senenin geri kalanı için de beklentilerin bu yönde olması, Çin etkisinin azalmasını sağlamaktadır. Hindistan’ın da yukarı yönlü hareketini iyi takip etmekte fayda var. Türkiye’deki üretim artışı, refrakter tüketimine paralel olarak yansıyacaktır.
Mevcut şartlar altında fiyatların gidişatı hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Birkan Kahraman:
Son haftalarda talep düşüklüğü devam ettiği için fiyatlar düşse de bu durumun uzun sürmeyeceğini düşünmekteyim. Avrupa ve Amerika’da tüketimin artacağı sinyalleri ve ekonominin canlanma eğilimi de demir-çelik ürünlerinde fiyatların artacağını göstermektedir.
Biz de değişimlere karşı, Türkiye ve küresel pazardaki sürekli hakimiyetimizi sürdürerek, araştırmalarımızı devam ettirmekte ve müşterilerimize uzun vadeli ve proaktif stratejik bağlantılarla sürdürülebilir başarılar sağlamaktayız.
Bosco Metal bünyesinde sağlam iş birliklerimiz ile bu şartları müşterilerimizin avantajına çevirmekte, ticari başarılarını en ileri seviyeye taşımak için, stratejik bağlantılarımızı sektörel bilgi birikimimiz ve satın alma & satış operasyonlarımızla destek vermekteyiz.
Ekonomik durum ve maliyetler düşünüldüğünde ticaret ve rekabet hakkındaki yorumlarınız neler?
Birkan Kahraman:
Türkiye’nin hammaddede ithalata bağımlı olduğu düşünülürse hurda ve enerji maliyetlerinin artması, küresel ekonomik durgunluk ve ülkelerin uyguladığı korumacılık önlemleri rekabetimizi zora sokacaktır. Ayrıca ülkemiz koşullarında dövizin artacağı öngörüsü de üretim maliyetlerinin artmaya devam edeceğini göstermektedir. Bu durumda rekabet avantajlarını kullanmak başarıyı artıracaktır.
Osman Ateşli:
Global refrakter firmalarının, yerli firmaları alması, Türkiye ve çevresindeki pazarlarda ellerinin güçlenmesine neden oldu. Çinli üreticilerin dönemsel rekabetçi etkileri sürse de taşıma fiyatlarındaki artışlardan en hızlı onlar etkilenmekteler. Süveyş kanalındaki sıkıntılar mevcut duruma bir örnektir. Çin’den konteyner taşıma fiyatları kısa bir sürede 3-4 katına çıktı.
Ürün tedariğinizde yurt içi ve yurt dışı alımların payı nedir?
Osman Ateşli:
Refrakter ve alüminyum ürünlerinde yurt dışı firmalarının temsilciliklerini yapmaktayız. Bir firmamız Slovakya ve diğer üç firmamız ise Almanya menşeli.
Birkan Kahraman:
Demir-çelik hurdasında Polonyalı bir firmanın temsilciliğini yapmaktayız. Deep sea hurda için ise Türkiye’deki üreticilere hizmet vermekteyiz. Yıllık ortalama 300.000 mt hurdanın ithalatına aracılık etmekteyiz. Aynı zamanda Türk üreticilerin çelik ürünlerinin, başta Avrupa ve Balkan ülkeleri olmak üzere Güney Amerika ve Afrika’ya satışlarını yapmaktayız.
Demir çelik hurdasının, yeşil ekonomiyle birlikte karbon salımı gibi sebeplerden dolayı daha da önemli hale geleceği aşikâr. Bu nedenle hurdaya “yeni altın” tanımlaması yapılmakta, piyasalarda şimdiden konuşulmaktadır. Türkiye’nin, hurda sektöründe ithalata bağımlı olması nedeniyle, gelecek yıllarda hammadde tedarikinde darboğaza düşmemesi için önlemler alınması gerektiğini düşünmekteyiz. Global partnerlerimizle Türkiye’nin yeşil çelik hedeflerini gerçekleştirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
2023 yılı nasıl geçti, 2024 yılı için beklentileriniz neler?
Türkiye demir çelik sektörü, 2023 yılına 2022 yılının son çeyreğiyle başlayıp devam eden talep daralmasıyla girdi. Küresel ekonomik durgunluk, 6 Şubat depremi, Rusya-Ukrayna savaşı, Çin ve Hindistan’ın ihracattaki agresifliği sebebiyle arz talep dengesizliği devam etti.
2024’ün ilk yarısında da belirsizlik devam edecek gibi gözükmektedir. Ancak, 2024’ün ikinci yarısında Avrupa ekonomisinin toparlanma beklentisi ve Çin’in piyasaya etkisinin zayıflaması öngörüsü talebin tekrar yukarı yönlü hareketini sağlayacaktır. Bu durum Bosco Metal’in satışlarına da olumlu yönde yansıyacaktır.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Devam eden yatırımlarla birlikte, Türkiye’nin global pazarda Almanya’yı geçerek yedinci sıradaki yerini koruyacağına inanmaktayız. Aynı zamanda yeşil çelik yatırımlarının tüm hızıyla birçok fabrikamızda devam ettiğini görmekteyiz. Kurduğumuz güçlü bağlar ve çevreye saygılı, sürdürülebilir uygulamalarımızla başta Türkiye olmak üzere küresel düzeyde sektöre değer katacağımıza inanmaktayız.